YAŞANMIŞ ALTERNATİF AV HİKAYELERİ
Avcılık
denildiği zaman hemen akla avlanılacak hayvanlar ve silahlı bir insan gelir.
Fakat anlatacağım hikayede bazı hususlar
eksik. Avlanacak hayvan var hikayede cinsi Yaban domuzu. Avı yapacak olan bir
insan. Fakat silah yok.
Şimdi
gözünüzün önünden yabani domuz ile elinde silah olmayan insan karşı karşıya bir
durum canlanmıştır. Fakat insanda silah yok dediğimiz zaman insanın en önemli
silahı olan Beyni ni hesaba katmazsak farklı düşüncelere sürüklenebiliriz.
İnsana bütün silahları yapabilme yetisini veren beyin çok farklı unsurları silah haline dönüştürebilme
kabiliyetine sahiptir.
Anlatacağım hikayede
bir köy arazilerindeki ekinlere çok büyük zararlar veren bir domuz sürüsünü
bölgeden uzaklaştırmayı yada bir kısmını yokedebilmeyi hedefleyen ama bunları yaparken kendisini riske atmadan
yormadan silah kullanmadan bu işi başarmayı tasarlayan zeki bir çoban var.
Bu zeki
çoban hergün dağ bayır otlatmaya götürdüğü koyunlarının yaşam tarzını iyi
inceleyip gerektiği zaman kullanacağı bazı verileri hafızasına depolayan bir
insan. Hemen gergün kanıksayarak yaşadığımız çevremizde hiç dikkat etmediğimiz
durumların inceleme ve analizini yapabilen bakmak ile görmek arasındaki farkı
yaşayan bir insan.
Çoban hergün
otlattığı sürüsünü sürekli incelemiş. Kuzuların hareketlerini Koyunların veya
kuzuların kalabalık sürüde nasıl birbirlerini bulduklarını. Kuzuların
sıçrayarak otlakta yaptıkları oyunları izlerken yetişkin koyunların ağır ve hamtal gezinmeleri. Hatta köpeklerinide incelemiş
sürüyü kontrol eden ve koruyan köpeklerin
çevik ve sert hareketleri hatta boyunlarındaki kurtboğan tasmaları ve
hatta tasmadaki çıngırakların yapısı sesi işlevi hep hafızaya alınmış bilgiler.
Çoban birgün avdan dönen arkadaşlarının yanlarında
köpeklere parçalatıp av hırsı vermek için ip ile belinden bağlayıp çekeleyerek
köye getirdikleri yavru domuzu görüp
avcı arkadaşlarından yavru domuzu kendisine vermelerini ister.
Avcı
arkadaşları bu isteği gülerek kabul edip verirler. Bazıları artık domuz
beslemeye mi başlayacaksın diye dalga geçince çoban. Kendisi ile dalga
geçenlere dönerek . Hayır bu domuz tüm köyü domuz sürüsünün zararından
koruyacak der ve yavru domuzu kucaklayıp koyun ahılına doğru yürüyerek uzaklaşır.
Ertesi gün dağa domuz avına giden avcılar şaşkınlık içinde köye geri dönüp gördüklerini köylüye anlatırlar. Tüm köylü
çobanın dağdan koyunları ile dönmesini beklemeye koyulur. Nihayet çoban
sürüsünü ahılına koyup köyün kahvesine gelir. Muhtar başta olmak üzere tüm
kahve ahalisi etrafına toplanıp akşam aldığı domuz yavrusu ile ne yaptığını
sorar. Çoban çayını yudumlarken başlar anlatmaya. Size söylediğim gibi domuz
yavrusunu Domuz sürüsünden kurtulmak için aldığını tekrarlayıp devamındaki
olayları anlatır. Yavru domuzu aldım ahıla götürdüm çoban köpeğimin boynundan
söktüğüm tasmayı yavru domuzun boynuna taktım üzerine birde köpek çıngırağı
bağladım ardındanda gece yarısı saldım dağlara doğru gitti o gidiş. Sonra avcı
arkadaşlarına dönüp sorar . Peki siz ne gördünüz dağda der. Avcı dostlarından biri sorma kardeşim
tam dağdaki büyük kayalığın oradan geçiyorduk ki ne görelim irili ufaklı bir
sürü domuz uçurumdan düşüp telef olmuş ama kimin köpeğiydi anlayamadık uçurumun
tepesinden bir köpek çıngırağı sesi geliyordu. Sen anlatınca anladık ki akşam
çıngırak takıp saldığın domuz yavrusu sürüyü bulmak için gece dağlardaki sürüsüne doğru koşmuş,
Fakat dağda endişe içinde yaşayan
sürü kendilerine yaklaşan köpek çıngırağından ürkerek daha yükseğe kaçmış yavru
yaklaştıkça onlar kaçmış ama yetişkin domuzların hamtal yapısı yavrunun enerjik
yapısının takibine dayanamamış bazıları bu kaçış esnasında çatlayarak ölmüş
nihayetinde bütün sürü uçurumun kenarına kadar gelmiş ve yaklaşan çıngırak
sesinin çaresizliği içinde kendilerini uçuruma bırakmış durum budur.
Akıl en büyük silahtır.
Sebati Çakım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder